Vertigo Nedir? Vertigoya Sebep Olan Faktörler Nelerdir?

Vertigo, etrafınızdaki eşyaların sanki dönüyor hissi uyandırmasıdır. Baş dönmesine sebep olmakla birlikte dengesiz hissetmenize neden olabilir. İki ana vertigo türü vardır:
- Periferik vertigo: Bu tür, iç kulakta meydana gelen sorun nedeniyle ortaya çıkmaktadır.
- Merkezi vertigo: Bu tür, beyinde meydana gelen sorun nedeniyle ortaya çıkmaktadır.
Vertigoya Sebep Olan Faktörler Nelerdir?
Bir dizi sendrom veya durum vertigoya neden olabilir. Bunlardan bazılarına örnek verecek olursak:
- Benign paroksismal pozisyonel vertigo (BPPV): Vertigo’nun en yaygın nedeni olan BPPV, tipik olarak başınızın pozisyonundaki değişiklikle tetiklenir. BPPV’li kişiler genellikle bazı sorunlar yaşamaktadır. Bunlar arasında uzanırken, otururken veya yatarken dönerken baş dönmesi sorunu bulunmaktadır.
- Meniere hastalığı: Bu durum kulak içinde sıvı birikmesine neden olmaktadır. Dolayısıyla da vertigo atakları meydana gelir. Meniere hastalığına ayrıca kulak çınlaması, işitme kaybı veya kulaklarda dolgunluk hissi eşlik edebilir.
- Labirentit: İç kulak labirentinin iltihaplanmasında ya da enfekte olmasında görülebilen bir sorundur. Labirentiti olan kişiler genellikle baş ağrısı, kulak ağrısı, görme değişiklikleri, kulak çınlaması veya işitme kaybı yaşayabilmektedirler.
- Vestibüler nörit: Vestibüler sinirde iltihap oluşması vertigoya neden olabilmektedir. Vestibüler nörit, labirentit ile benzer özelliklere sahiptir. Ancak işitme duyunuzu değiştirmez. Vestibüler nörite sahip kişilerde vertigo veya bulanık görme gibi durumlar görülebilir.
- Kolesteatom: Tekrarlayan kulak enfeksiyonları, orta kulakta kanserli olmayan bir cilt büyümesine neden olabilir. Buna kolesteatom adı verilir. Bu durum baş dönmesi, vertigo ve işitme kaybına yol açabilir.
Vertigo Belirtileri Nelerdir?
Vertigo belirtileri arasında en yaygın olanlara örnek vermek gerekirse:
- Baş dönmesi,
- Sizin etrafınızdaki eşyaların etrafınızda daire çizdiği veya hareket ettiği hissi,
- Denge kaybı veya kararsızlık,
- Mide bulantısı,
- Kusma,
- Yol tutması,
- Kulakta dolgunluk hissi.
Vertigo Risk Faktörleri Nelerdir?
Vertigo durumu en fazla 50 yaş ve üzeri kişilerde görülmekle beraber her yaşta ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca vertigo kadınlarda erkeklere nazaran daha fazla görülmektedir. Bir kafa travması veya kulağınızın denge organlarındaki herhangi bir başka bozukluk sizi vertigoya karşı daha duyarlı hale getirebilir.
Vertigo Nasıl Teşhis Edilir?
Doktorunuz, ilk önce fizik muayene yapacak ve belirtileriniz hakkında sorular soracaktır. Ayrıca doktorunuz gerekli görürse teşhisinizi doğrulamak için birkaç test (Fukuda-Unterberger’in testi, Romberg’in testi vb. testler) isteyebilir.
Vertigo Nasıl Engellenebilir?
Vertigo riskinizi azaltmak için uygulayabileceğiniz birkaç adım vardır. Bu adımlardan birkaç örnek verecek olursak:
- Ayakta dolaşmak, başınızı sağa sola çevirmek veya diğer tetikleyici hareketleri yapmak için zaman ayırın.
- İki yastık üzerinde başınız yüksekte uyuyun.
- Başınız döner dönmez oturun.
- Bir şeyi yerden almak için eğilmek yerine çömelin.
Vertigo Tedavisi Nasıldır?
Vertigo birçok durumda kendi kendine geçer. Bununla birlikte, vertigoyu oldukça iyi kontrol edebilen birkaç tedavi vardır. Önemli vertigo tedavilerinden bazıları şu şekilde özetlenebilir:
- İlaç tedavisi: Vertigonuza sebep olan durumları düzeltmek semptomların hafiflemesine vesile olabilir. Örneğin, vertigo bir enfeksiyondan kaynaklanıyorsa, doktorunuz size antibiyotik kullanmanızı tavsiye edebilir. Mide bulantısı ya da uzun yolda yol tutması gibi diğer vertigo semptomlarını hafifletmek için bazı ilaçlar da kullanılmaktadır.
- Vestibüler rehabilitasyon: Vertigo bir iç kulak sorununun sonucunda ortaya çıkmış ise bu tip bir fizik tedavi semptomlarınızı azaltmaya yardımcı olabilmektedir. Ayrıca vestibüler rehabilitasyon, vertigo ataklarının etkisini azaltmak için diğer duyularınızın güçlenmesini sağlamaktadır.
- Cerrahi: Vertigo, beyinde oluşan tümör veya boyun yaralanmaları gibi ciddi bir sorundan kaynaklandığında operasyon gerekebilir.
Vertigonun alternatif tedavilerle tedavi edilebileceğini kanıtlayacak yeterli kanıt bulunmamaktadır. Ancak, bazı bireyler semptomlarını hafifletmek için bitkisel takviyeler almaktadır. Zerdeçal ve zencefil kökü bunlara örnek verilebilir